29 Mayıs 2012 Salı

ÜNLÜ DÜŞÜNÜRLERİN SÖZLERİ

Düşünüyorum öyle ise varım.
DESCARTES

Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır.
GIBBON

Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir.
HENRY FORD

Hayatta hiçbirşeyden korkmayın yalnız;herşeyi anlamaya çalışın. MARİE CURİE

İnsanlar tecrübeleri oranında değil tecrübelerinden aldıkları dersler oranında olgundurlar.
BERNARD SHAW

İnsan aklın snırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez.
ALBERT EINSTEIN

Olgun insan yapabileceğini söyleyen ve söylediğini yapan insandır.
KONFİÇYUS

Gerçek arkadaş sağlık gibidir.Değeri ancak o yok olunca anlaşılır.
CERVANTES

Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız.
KONFİÇYUS

İnsanların yapabileceği en büyük fenalık kendisine olan güvenini kaybetmesidir.
RİCHARD BERNEDİCİ

İnsansal öz, tek tek her bireyin doğasında bulunan bir soyutlama değildir. Gerçekliği içersinde, bu, toplumsal ilişkilerin bütünüdür.
KARL MARX


Aristoteles

Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir.
İnsanlar arzularına son olmadığı için, bu arzuları tatmin edecek vasıtalara da son olmamasını isterler.
Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; bir çok insanların hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer.
Cesaret kuvvetle birleşince büsbütün artar.
Umut, uyanık adamın rüyasıdır.
Fazileti olmayan insan, hayvanların en kirlisi, en vahşisi, en muhteris ve en doymak bilmez olanıdır.
Adalet önce devletten gelir.
İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür.
Mevkilerini para ile satan kimseler, masraflarını geri almak yoluna düşerler.



Honore de BALZAC

Hayat herkes için acı, çünkü benim boş yere dilediklerime sahip olmuş nice insanlar gördüm, onlar da mes�ut değil.
İnsanın en zor katlandığı duygu acımadır, hele hak edince.
Evlenme dâvaya benzer. Mutlaka memnun olmayan bir taraf vardır.
Yoksulluğun hüküm sürdüğü yerde ne utanma kalır, ne suç, ne namus, ne de ruh.
Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.
Sevmek, bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Bir anne yüreği, dibinde daima af bulunan bir uçurumdur.
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.
Hiç kimse bir alışkanlığa veda etmek cesaretini gösteremez.


Bernard SHAW

Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz.
Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim.
Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz
Susmanın kudretine inanıyorum. Bu mevzu üzerinde saatlerce konuşabilirim.
Dürüst insan her zaman gerçeği söyler, akıllı insan ise yalnız zamanında.
Bir kelime yeterlidir, gerisi laftır.
Moda kadınlara benzer, onun da havası vardır.
Her şeyi düşünmek, çoğun her şeyi düzene sokmak demektir.
Birçok insanın korkak olmaya cesareti yoktur.
Yazı ile insan daya iyi yalan söyleyebilir.
Zekanın sakıncası, insanı devamlı surette bir şeyler öğrenmeye zorlamasıdır.
Erkeğin de, kadının da terbiyesi birbirleriyle tartıştıkları zaman belli olur.
Aptallar, utanılacak bir şey yaptıkları zaman mazeret diye o işi her zaman yaptıklarını söylerler.
Akıllı adam aklını kullanır, daha akıllı adam başkalarının da akıllarını kullanır.
Ben şaka yaparken gerçekleri söylerim, çünkü gerçekler dünyanın en gülünç şakalarıdır.
Bu dünyada başarıya ulaşan insanlar istedikleri şartları yakalayan insanlardır. Eğer onları bulamazlarsa, kendileri yaparlar.
Parayı kazanmadan harcamaya nasıl hakkımız yoksa, mutluluğu da üretmeden tüketmeye hakkımız yoktur.
Değişmez kural, değişmez kuralın olmayacağıdır.
Çocuklarınıza ders vermek istiyorsanız (bu hiç de gerekli değil) kendinizi örnek gösterin. Ama sizin gibi olmaları için değil, sizin gibi olmamaları için.
Yapabilenler yapar; yapamayanlar yapmayı öğretir.
Benim en iyi dostum terzimdir. Çünkü ne zaman beni görse, derhal o andaki ölçülerimi alır. Oysa bütün öteki tanıdıklarım benim hala eskisi gibi olduğumu düşünürler.
Yalancının cezası; kimsenin kendine inanmayışı değil, asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır.
Merhamet sevgiye yakınsa, minnet onun aksine yakındır.
Ahlak duygumuz, ihtiraslarımızı kontrol eder.
Aşk, insana vakar, ağırbaşlılık, hatta güzellik verir.


DOSTOYEVSKİ

Bazı insanlar, ev köpekleri gibi, yamandıkları kapıdan ayrılmazlar.
Çocuk, dünyanın en büyük saadetidir.
Çocukları seven hayatı da sever.
Evlenme, boşanma işi sırf kadınların elinde olsaydı, bir tek nikâh sağlam kalmazdı.
Gözyaşları kurur.
Hayata yeniden başlasaydım , saniyelerin nabzını tutardım.
Hayatımızda en yüce, en güçlü, en faydalı dayanağımız ana baba evinden kalan hatıralarımızdır.
İnsan yaşamayı ve yaşamamayı aynı şey diye kabul ettiği zaman hürriyete kavuşur.
İnsanların bazen neye güldüklerini anlamak güçtür.
İnsanların saadet kadar felakete de ihtiyacı vardır.
İster tatlı, ister acı olsun, hatıra insana ıstırap verir.
Kadını kalkındıran, onu uçurumun dibine kadar yuvarlanmaktan koruyarak hayata yeniden doğmasını sağlayan biricik kuvvet aşktır.


Johann Wolfgang Von GOETHE

Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır: Zamanınızı ve neşenizi çalarlar.
Aşk ve sevinç büyük çabaların kanatlarıdır.
Bir kişinin sözleri önemli değildir; iki yanı da dinlemeli.
Bir şey her şey için, her şey bir şey için vardır.
Çözümde görev almayanlar problemin bir parçası olurlar.
Gönlümüz bize aklımızdan daha yakındır.
Görev, içinde bulunduğumuz zamanın bizden istediği şeydir.
İnsan ancak anladığı şeyi duyar.
İnsan kendini hiçbir yerde, karıncalar gibi kaynaşan kalabalığı yarıp geçtiği zamanki kadar yalnız hissedemez.
İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olduğu zaman duyar.
İnsanın bir şeyi öğrenebilmesi için her şeyden önce o şeyi sevmesi gerekir.
Konuşmak ihtiyaç olabilir ama susmak bir sanattır.
Mükemmel insanların aksayan tarafları daha çok göze batar.
Samimi olmayı vaad edebilirim; tarafsız olmayı asla.
Sevmek, inanmak demektir.
Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır.



KONFÜÇYÜS

Vefa ve samimiyet ilk prensipleriniz olmalıdır.
Eğer kusurların varsa, onlardan kurtulmaya çalışmalısın ve bundan korkmamalısın.
Yapılmış şeyler üzerinde konuşmak lüzumsuzdur, geçmiş şeyleri ayıplamak da manasızdır.
Bir insan sabahleyin doğru yolda ise, akşam saatlerinde de öyle kalacak ve bundan pişman olmayacaktır.
Tevazu ile konuşmayan bir kişi, zamanla bununla ilgili bütün kelimeleri de tamamıyla unutabilir.
Kelimelerin kuvvetini bilmeyen insanlarla esaslı bir konuyu konuşmak mümkün değildir.
İhtiyatlı insan nadiren hata işler.
Doğaya göre bütün insanlar birdir, fakat pratikte birbirlerinden dehşetli ayrılık gösterirler.



William SHAKESPEARE

Aklın bağlamadığı dostluğu, akılsızlık kolayca çözebilir.
Hiçbir miras, doğruluk kadar zengin değildir.
İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür.
Herkese kulağını, ama çok azına sesini ver.
Ah! Bu kadar okudum, bu kadar öykü ya da destan duydum, aşkın yolu asla düz gitmiyor.
İyimser, yaranın üstünde artık kabuk, kötümser ise kabuğun altında yine yara görür.
Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkınışların teşvikcisidir.
Konuşmadan önce düşün, hareket etmeden önce ölç.
Geçmiş bir dost için yakınmak yeni dertler edinmektir.
Cehalet Tanrının laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır.
Nasıl bir at, üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa insan da içinde yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz.
Bir iftira başka iftiraları doğurur.
Aşk bir deliliktir.
Daha iyi, iyinin düşmanıdır.
Yiğitlik intikam kazanmakta değil, tahammül göstermektedir.
Geçmiş bir felakete üzülmek, bir yenisini davet etmenin en emin yoludur.
Aslında hiç bir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında düşündüğümüze bağlıdır.



Leo Nikolaevich TOLSTOY

Af dileyen, kendi kendini itham eder.
Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır.
Bekleyebilen için herşey iyi sonuç verir.
Bir insanı, bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmelidir.
Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir.
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.
Hırsları kökünden atmak mümkün değildir. Onları sadece asıl ülkülerine doğru yöneltmeğe çalışmalı.
İnanç, hayatın kuvvetidir.
İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin?
Öyle davran ki, senin iraden kendini bir kanun koyucu gibi hissetsin. Öyle davran ki, bu davranış yanında insanlığı bir araç değil bir amaç olarak göresin. Öyle davran ki, senin iradenin bir kanun gibi genel geçerliliği olsun.
Savaş, mızraklı, trampetli bir bayram değildir. Onun manzarası kandır. Ölümdür.
Tarihin konusu, kavimlerin ve insanların hayatıdır.

Victor HUGO

Öğrendikten, sevdikten sonra daha çok acı çekeceksiniz
Barış, her şeyi hazmeden mutluluktur.
Çalışma uçup gidebilen bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlık.
Ölüm bu; ne hükümdar tanır, ne soytarı; herkesi aynı iştahla yutar.
Hayat, felaket, yalnızlık, yüzüstü bırakılmışlık, yoksulluk kendine göre kahramanları olan savaş alanlarıdır.
Evlatlarını sevmeyen babalar olabilir; ama, torununu çıldırasıya sevmeyen dede olamaz.
Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir; erkeği ateşleyen kadındır.



F.M.Arouet VOLTAIRE

Ayrılık, tatmin edilmeyen aşkı arttırır.
Her zaman zevk, zevk olmaktan çıkar. Bir şeye düşkünlük hayvanlarda bile yoktur.
Hiçbir ordu, zamanı gelmiş bir düşünceye karşı duramaz.
İnsan zeka karşısında eğilir ama şefkat karşısında diz çöker.
İnsanoğlu hiç de kötü olarak yaratılmamıştır; ama hastalandığı gibi kötüleşir de.
İyi bir taklit, kusursuz bir yaratıştır.
Kendi nefsine hakim olan, dünyaya hükmedebilir.
Pek az insan başkalarının deneylerinden yararlanmayı bilecek kadar akıllıdır.
Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir.
Tanrıya ettiğim dua pek kısadır; Tanrım düşmanlarımı gülünç duruma düşür.
Vahşiler hariç, bütün insanlar, kitapların hükmü altındadır.
Vatana sadakatla hizmet edenin atalara ihtiyacı yoktur.
Vatanımız, bütün asil ruhlar için en mukaddes bir yerdir.
Yarabbi ben düşmanlarımı yenmeğe kadirim. Sen beni dostlarımdan koru.


Chrome 19 ne kadar hızlı



               Google'ın web tarayıcısı Chrome'un son sürümü gerçekten çok mu hızlı?





Chrome'un yeni sürümü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Son sürüm Chrome 19'da dikkat çeken yenilikler arasında yer imlerinizi, parolalarınızı, eklentilerinizi ve açık sekmeleri diğer bilgisayarlarla ve mobil cihazlarla eşitleyebilmek var. Peki Chrome 19, Google'ın söz verdiği gibi hız geliştirmeleri de sunuyor mu?

Chrome 19'un V8 Javascript motoru, Chrome 18'inkine göre çok daha verimli çalışıyor. Chrome 18'in V8 motoru, her milisaneyede bir duruyor. Bu, başlangıçta küçük bir rakam gibi görünse de kod, yüksek hızlarda işleniyor ve Chrome 19'daki optimizasyonlar farkı ortaya çıkarıyor.

Google'ın V8 hız testine göre tarayıcı artık 10.791 puan alıyor. Bir önceki sürümde ise puanı, 8.568 idi. Bağımızsız test Sunspider'da da Chrome 19, tüm tarayıcıların önünde bulunuyor. Chrome 19, SunSpider testinde diğer tarayıcıları geçmek bir yana, önceki sürümüne de küçük bir fark atıyor.


28 Mayıs 2012 Pazartesi

Prometheus Türçe altyazılı faragmanı


BU CUMA SİNEMALARDA

Efsanevi yapımcı&yönetmen RIDLEY SCOTT "Blade Runner"dan bu yana ilk bilim kurgusuyla yeniden karşımızda!
Açıklama
Gladyatör, Alien, Cennetin Krallığı, Robin Hood gibi unutulmaz filmlerin yönetmeni RIDLEY SCOTT'un en büyük projesi PROMETHEUS, izledikçe merakınızı arttıracak fragmanıyla karşınızda. Efsanevi yapımcı&yönetmen "Blade Runner"dan bu yana ilk bilim kurgusuyla yeniden karşımızda. Başrolde ise Ejderha Dövmeli Kız'dan tanıdığımız güzel oyuncu Noomi Rapace ve oynadığı bir çok filmle başarısından söz ettiren yakışıklı oyuncu Michael Fassbender var




                                                                      

Diablo 3'ten Rekor



Blizzard'ın 12 yıldır beklenen oyunu Diablo 3'ün piyasaya girişi de son derece etkileyici olmuştu. Diablo 3, piyasaya girişini bir de rekorla taçlandırdı.

Veteran oyuncuların 12 yıldır beklediği Blizzard'ın efsanevi serisi Diablo'nun şimdilik son halkası olan Diablo 3, oyun pazarına etkileyici bir giriş yaptı.
  
Satışa sunulduktan sonraki ilk 24 saat içerisinde 3.5 milyon kopyasatmayı başaran oyunun ilk haftasının sonunda ulaştığı rakamın ise 6.3 milyon kopya olduğu tahmin ediliyor. Diablo 3'ün ilk 24 saat sonuçları iseoyunu tarihin en hızlı satan oyunu yapmaya yetti.

Her ne kadar Blizzard'ın sunucularında yaşanan sorunlar nedeniyleoyuncular sıkıntılı günler geçirmiş olsalar da Diablo 3'ten vazgeçmeyecekler gibi görünüyor. Diablo 3'ün yeni rekorlara imza atıp atmayacağı ise  şimdilik gizemini koruyor.










27 Mayıs 2012 Pazar

Kendi Dilimiz ile yarışalım İster se onuncu olalım ?

EUROVİSİON Şarkı Yarışması’nda İsveç’i temsil eden Loreen, 372

 puanla rekor kırarak birinci, Türkiye'yi temsil eden Can Bonomo ise 7. oldu

Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de bu yıl 57'ncisi gerçekleştirilen Eurovision Şarkı Yarışması’nın büyük
 finali saat 22.00'da başladı. Ülkemizi temsil eden Can Bonomo ise 18'inci sırada sahneye çıktı. Müthiş bir performans sergileyen Can Bonomo, salonu adeta coşturdu. Yarışmaya katılan tüm ülke sanatçılarının 
şarkılarını seslendirmesinin ardından SMS oylamasına geçildi

''''Şunu  söylmek istiyorum gerçektemde biz bir türk olarak Eurovision'da türkçe söylemeliyiz kendi dilimizin güzeleiklerini kulağa hoş gelirliğini  o güzel ezgilerimizi tanıtmalıyız isterse onuncu olalım her zaman kazanmak önemli değildir bazen kaybettiğimizdede aslında çok şeyler kazanmışıktır''' 'erhan

25 Mayıs 2012 Cuma

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ SİNEMAYA UYARLANAN SON FİLİMİN GÖRÜNTÜLERİ







FİLMİN FRAGMANI




Ünlü yazar J.R.R Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ilk kitabı ‘The Hobbit’ten sinemaya uyarlanan Hobbit: Beklenmedik Yolculuk / The Hobbit: An Unexpected Journey filmi için Yeni Zellanda’da yeni bir dünya yaratıldı. İşte Hobbit’in setinden yansıyan büyüleyici kareler.
Serinin son filmi ‘Hobbit: Beklenmedik Yolculuk’ Yüzüklerin Efendisi'nin yönetmeni Peter Jackson tarafından beyazperdeye aktarılacak.

Filmin konusu şöyle; Bilbo Baggins huzurlu Hobbit toprakları olan The Shire'da yaşarken bir gün büyücü Gandalf aniden ortaya çıkar ve başkahramanımız Bilbo kendisini efsanevi savaşçı Thorin tarafından yönetilen 13 cücelik maceracı bir grupta buluverir.  Bilbo ve beraberinde 13 cüce, Ejderha Smaug’un zamanında cücelerden çaldığı hazineyi kurtarmak üzere uzun bir macera için ilk adımlarını atacaklar. 
 


23 Mayıs 2012 Çarşamba

RAMBO GERİ DÖNÜYOR



65 yaşındaki oyuncu, MTV'ye yaptığı açıklamada, serinin son filminin senaryosu üzerinde çalıştığını ve "Rambo'nun bu kez Meksika'da uyuşturucu baronlarına savaş açacağını söyledi.

Stallone, "İlk Kan" adlı ilk Rambo filmini 1982 yılında çekmişti.

"Rambo"nun Myanmar'da bir grup misyonere yardımcı olduğu serinin 4'üncü filmi 2008 yılında gösterime girmişti.

Bir boksörü canlandırdığı "Rocky" serisiyle de ün kazanan Stallone, en son "Cehennem Melekleri 2" filminde oynadı.

Chelsea Drogba ile yollarını ayırdı







İngiliz devinin resmi sitesinden yapılan açıklamada Haziran ayında kontratı sona erecek olan yıldız futbolcuyla yeni sözleşme için masaya oturulmayacağı ifade edildi.

Chelsea Başkanı  Ron Gourlay, yaptığı açıklamada şunları söyledi;
"Drogba tartışmasız Chelsea'nin efsanelerinden biri. O her zaman Chelsea ailesinin bir parçası olacak. Chelsea başarılarında Didier Drogba'nın şimdiye kadar birçok katkısı oldu.Takıma ruh katan doğal liderlerden birisiydi. Şampiyonlar Ligi'nde elde edilen başarının ardından yeni maceralar onu bekliyor. "
Drogba'nın Chelsea forması altında 341 maçta 157 gol kaydetti. 34 yaşındaki yıldızın Mavi-Beyazlılarla 3 İngiltere şampiyonluğu , 4 FA CUP, 2 Carling Kupası ve son olarak da geçtiğimiz günlerde elde ettikleri Şampiyonlar Ligi Kupası bulunuyor.

ARIK RÜYALARI KONTROL ETMEK MÜMKÜN


İki genç mucit, insanların istediği rüyayı görmesini sağlayan elektronik bir maske geliştirdi.

ABD’li girişimciler Duncan Frazier ve Steve McGuigan, görülen rüyaların farkına varılmasını, dolayısıyla rüyaların seyrinin dilendiği gibi değiştirmeyi mümkün kılan “Remee” adlı bir maske icat ettiler. Maskenin üzerindeki 6 led ışığı, uyku sırasında beyne sinyal göndermeyi sürdürüyor. Beyin bu ışıkları fark edince rüyada olduğunu anlıyor ve rüyanın kontrolü bilinçli hale geliyor. Kişi uçmak istiyorsa uçuyor, zamanda yolculuk yapıyor, bir anda Antarktika’ya gidebiliyor.

22 Mayıs 2012 Salı

Taraftarlarımızın Gözünden Beşiktaş Değerleri Anketi


Değerli taraftarlarımız, sizlerin gözünden Beşiktaş değerlerini araştırdığımız anketimize siz de katılın...
Yeniden Yapılanma ve Stratejik Planlama Komitemizin programı kapsamında, "Taraftarlarımızın Gözünden Beşiktaş Değerleri" konulu anket çalışmamız başlamıştır.

Sizlerin değerli görüşleri çerçevesinde elde edilen veriler kulübümüzün yeniden yapılandırılması çerçevesinde bir hayli önem taşımaktadır.

Lütfen aşağıdaki linke tıklayınız ve anketimize katılınız. Formu doldururken yönlendirmelere dikkat etmenizi rica eder, vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz.

ANKET FORMU İÇİN TIKLAYIN

20 Mayıs 2012 Pazar

TELEFONU AÇTIĞIMIZDA ALO DERİZ NEDEN ?

TELEFONDA KULLANDIĞIMIZ ALO KELİMESİNİN ANLAMI
Telefonu icat eden Graham Bell  bu aleti bir süre denemek için sevgilisiyle kendi evi arasına hat çekmiş.
sevgilisinin adı Allessandra Lolita Oswaldo imiş bu kız merakından Graham Bell'i sürekli aramaktaymış
gün içerisinde aramalar sıklaşınca Bell sevgilisinin isminin baş harflerini kullanarak ALO demiş

anlatılan hikayemi gerçek mi bilemediğim mevzu bundan ibaret imiş ben biraz mevzuyu kısalttım telefon yaygınlaştıktan sonra  yok işte sevgilisinden ayrılmış yok telefonu açınca büyük bir ümitle ALO demiş falan filan bu bana hiç mantıklı gelmedi  bu konuyu tartışma konusu olarak TARTIŞMA bölümüne taşıyorum bu ALO neyin nesiymiş fikri olan açıklasın tartışalım


YÜCE MİLLETİMİZİN 19 MAYIS ATATÜRKÜ ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLU OLSUN



''çok önemli bir olayı hürriyet gaztesi yazarı Rahmi Turan abimizin geçen seneki makalesini çok beyendiğim için tekrar  yayınlamak istedim ''
buyrun;


Atatürk ve İngiliz Binbaşı Salter
Emekli Hava Albayı Kemal İntepe, hatıralarında anlatıyor:
“1941 yılında İngiltere’ye uçuş eğitimi için gitmiştik. Londra’ya vardığımızda, yaşlı bir İngiliz hava binbaşısı, irtibat subayı olarak görevlendirilmişti
Adı Mr. Salter olan bu subay Türkçe’yi bizlerden daha iyi konuşuyordu.
Mr. Salter’i birkaç defa eşi ile birlikte ikindi çayına davet ettim. O da beni akşam yemeklerine evine çağırıyordu. Emekli Binbaşı Salter bir akşam bana şunları anlattı:
* * *
“1919 yılında Piyade Binbaşı Salter olarak Samsun’daki İngiliz İşgal Tabur Komutanı idim. 18 Mayıs 1919 günü İstanbul’daki İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’ndan şifreli bir telsiz telgrafı aldım. Bu telgraf, ‘16 Mayıs 1919 günü, Mustafa Kemal adında bir Türk generalinin, Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrıldığını, eğer Samsun’a inecek olursa tutuklanarak İstanbul’a gönderilmesini’ istemekte idi.
Gerekli emirleri verdikten sonra Samsun’a indim. Şehir her zamankinden daha kalabalıktı. Bu kalabalık pazar kalabalığından farklı görünüyordu. Siyah çizmeli, külot pantolonlu ve siyah kalpaklı, sert bakışlı kimselerin çokluğu dikkatimi çekti. Sonradan bunların Türk subayları olduğunu öğrendim. Durum çok nazikti. Dört gün önce Yunanlılar İzmir’i işgal etmişler, Türkler buna çok sert bir tepki göstermişlerdi. Rum tercümanım çok korkuyordu. Bütün gece hiç uyuyamadım.”
* * *
“19 Mayıs günü sabah erkenden iskeleye gittim. Sabah namazından çıkan herkes sahile inmişti. Kurtarıcılarını bekliyorlardı. Askerlerimle çevreyi kordon altına aldım.
Denizde, batı tarafında bir duman göründü. Sahildeki kalabalık heyecanlıydı. Bir de baktım ki, her askerimin arkasında siyah çizmeli, kara kalpaklı bir Türk subayı duruyor. Hepsinin silahlı olduğu muhakkak.
Vapur iyice göründü. Görevimi iskele üzerinde yapamayacağımı düşünerek motoruma atlayıp vapura doğru hareket ettim. Mustafa Kemal Paşa’yı orada tutuklayacaktım.
Vapura ilk varan benim motorum oldu. Beraberimde getirdiğim iki erimi motorda bırakarak, tercümanımla birlikte vapurun iskelesine tırmandım. Güvertede beni selamlayan iki tayfaya: ‘Vapurdaki generali görmek istiyorum’ dedim.
Bir tanesi önümüze düşerek bizi salonun kapısına kadar götürdü. Kapıdaki görevli, durumu içeriye bildirdi ve geriye dönüp bizi salona aldı... Herkes ayakta idi...”
* * *
“Ortada, mavi gözlü, sert bakışlı kişi ile göz göze gelince ne söyleyeceğimi şaşırdım. Sert bir asker selamı verirken ağzımdan şu sözler döküldü: ‘Taburum emrinizdedir!’
Bunu nasıl söylemiştim? Daha önce hiç böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmemiştim. Rum tercümanım şaşırdı, bir an durakladı. Ben kendisine dönüp bakınca hemen toparlandı ve Türkçe olarak generale iletti.
Mustafa Kemal Paşa’nın yüzünde hafif bir tebessüm belirdi, teşekkür etti ve beni de yanına alarak dışarıya çıktı.
Sanıyorum, bakışlarından etkilenip bir anda teslim olma kararı vermiştim.
Gözlerinin, inanılmaz bir etkileyici gücü vardı.
Öteki sandallar da vapura ulaşmışlar, çevreyi doldurmuşlardı.
Mustafa Kemal Paşa, gemiye çıkan birkaç kişiyle tokalaştıktan sonra, vapurdan benim motorumla ayrıldık.
İskeleye vardığımızda muavinime, taburu safta toplayıp silah çattırmasını ve hepsinin Türk makamlarına teslim olmasını emrettim. Biraz durakladı, sonra asker selamı verip ayrıldı ve emrimi aynen yerine getirdi. Taburu o siyah çizmeli, kara kalpaklı kişiler teslim almıştı...
Bu yüzden, İngiltere’ye dönünce askeri mahkemede yargılandım. ‘Bir İngiliz subayı, nasıl olur da bir Türk generalin emrine girer? Bu vatan hainliğidir!’ diyorlardı  

Mustafa Kemal’e teslim olan İngiliz subayın askeri mahkemedeki muhteşem savunması;
Mr. Salter, olayın devamını şöyle anlatıyor:
“Mustafa Kemal Paşa benim yanıma, o siyah çizmeli, kara kalpaklı kişilerden birini vererek kendi makam otomobilimle ve kendi şoförümle birlikte, misafir edileceğimi söyledikleri Ankara’ya gönderdi.
Taburumun tutuklu erlerinin de, Çorum, Çankırı ve Kastamonu’da kurulan esir kamplarına yerleştirildiğini öğrendim.
Türklerin Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar Ankara’da, Hacıbayram Camii’nin önündeki cadde üzerinde bulunan iki katlı ahşap evde kaldım.
Hizmetimi göreceğini söyledikleri, fakat aslında gardiyanım olan ve sıksa suyumu çıkaracak kuvvetteki bir kadınla dört seneye yakın bu evde oturdum. Savaşın sonunda imzalanan anlaşma gereğince ben ve taburum, Malta’daki Türk esirlerle değiştirildik.
* * *
İngiltere’ye döner dönmez tutuklandım ve vatana ihanet suçundan divanı harbe verildim. Hakkımda ağır hapis isteniyordu!
Ben askeri hapishanede tutuklu iken ziyaretime gelen ailem ve ebeveynim, savunmamı yapabilmem için bana birçok gazete ve kitap getirmişlerdi.
Onlardan yararlanarak, kısa fakat öz bir savunma hazırladım.
Bana isnat edilen suç, taburumu hiç direnmeden teslim edişim idi.
Savcı, teslimiyetimin vatana ihanetle eşdeğerde bir suç olduğunu iddia ediyor ve en ağır şekilde cezalandırılmamı istiyordu.
Yüksek Askeri Mahkeme’nin önüne çıktığımda savunmamı büyük bir soğukkanlılıkla okudum ve şu cümlelerle bitirdim:
* * *
Sayın hâkimler... Başbakanımız Lloyd George, Avam Kamarası’nda şöyle bir soruya muhatap olmuştur:
‘Yunanlıları silahlandırarak 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarttık... Ve o tarihten bu yana milyarlarca sterlini bulan masraflar yaptık. Sonuç ne oldu? Yunanlılar İzmir’de denize döküldüler.
Ayrıca Anadolu’daki bütün Rumlar atıldılar veya göçe zorlandılar. Bu olayda bizim kazancımız nedir? Hiç... Bu akılsızca bir gaf, korkunç bir hata, büyük bir felaket değil midir?’
Bu sert ve suçlayıcı soruya karşılık Başbakanımız Lloyd George şu cevabı vermiştir:
‘Yüzyıllar bir veya iki dâhi yetiştirir. 20’nci yüzyılın dâhisinin Mustafa Kemal adıyla Türkiye’den çıkacağını ben nereden bilebilirdim?’
Görüyorsunuz sayın hâkimler... Karşınızdaki bu subay, Başbakanımızın bahsettiği 20’nci yüzyılın dâhisi ile hiç beklemediği bir anda karşı karşıya ve göz göze gelmişti. Ne yapabilirdi?
Eğer ben o gün başka türlü hareket edecek olsa idim, bugün benimle beraber bütün taburumun mezarlarını ziyarete gelecektiniz. Fakat şimdi, eceli ile ölmüş olan üç erimizin dışında hepimiz sağ salim yurdumuza dönmüş, ailelerimize kavuşmuş durumdayız. Karar yüksek adaletinizindir.’
* * *
“Beraat ettim ve terhise tabi tutuldum. Ailemle birlikte Türkiye’ye gidip Mustafa Kemal Paşa’yı ziyaret ettim. Paşa beni muhteşem nezaketiyle karşıladı. Tekrar görevli olarak İngiltere’ye çağırılmasaydım, Türkiye’de kalacaktım...
İngiltere’ye döndüğümde beni, Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne aldılar ve...
İstihbarat Başkanlığı’nda önemli bir görev verdiler.
Türkiye ile İngiltere arasında irtibatı sağlayan grupta görev yapıyorum.”
* * *
Emekli Hava Albayı Kemal İntepe anılarında Binbaşı Salter için “İki yıldan fazla bir süre birlikte olduk. Bu süre içinde her zaman bizleri savundu ve kendisini daima bizden biri saydı. Büyük bir Atatürk hayranıydı” diyor.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Survivor'da Mustafa Topaloğlu hırsı neymiş


Survivor'a veda eden Mustafa Topaloğlu haftalık Acun'dan bakın ne kadar alıyor...
Acun medya Survivor’a katılan ünlülere işlerinden alı konulduğu için yarışmacının şöhretine göre hatırı sayılı bir ödeme yapıyordu… İddialara göre Nez diğer yarışmacılara verilen ücreti kendisinden fazla olduğunu öğrenince yarışmaya başlamadan veda etmişti…


İddialar ortadayken ünlülerin aldığı ücret bir sır gibi saklandı…


İddialara göre Mustafa Topaloğlu adada geçirdiği her hafta için 40 bin tl ücret alıyor…


6 haftadır Survivor adasında kalan Topaloğlu şimdiden 240 bin liralık bir ücreti hak etti…


Topaloğlu şimdiden büyük ikramiyeye yakın bir ücreti kazandı bile…


Önceki gün Survivor'a veda eden Topaloğlu o paranın devamından da mahrum kalmış oldu.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Mel Gibson Serdar Akar’ın filminde başrolde yer alacak


fenomen haline gelen Behzat Ç. dizisi ve Gemide, Kurtlar Vadisi Irak, Barda, Dar Alanlarda Kısa Paslaşmalar filmleriyle tanıdığımız ünlü yönetmen Serdar Akar’ın hazırlıkları süren yeni projesi “Çanakkale İçinde” filminde, dünyaca ünlü film yıldızı Mel Gibson rol alacak. Filmin çekimlerinin Haziran ayında başlaması planlanıyor.


Çanakkale Savaşının konu edildiği bu iddialı projede Gibson, “İngiliz komutan rolünde karşımıza çıkacak. “Cesur Yürek” (Braveheart) filmiyle gönüllerde taht kuran Avustralyalı ünlü aktör, 1981 yılında rol aldığı, yine Çanakkale Savaşı’nı konu alan “Gelibolu” filmindeki muhteşem performansı ile sinemanın vazgeçilmezleri arasında yerini almıştı. Filmin diğer oyuncuları arasında ise sinemamızın ünlü isimleri yer alıyor. Behzat Ç. karakteriyle tanıdığımız ünlü oyuncu Erdal Beşikçioğlu’nun Yüzbaşı Hilmi’yi canlandırdığı filmde, Yetkin Dikinciler Seyit Onbaşıya hayat verecek. 


Hollywood yıldızlarını da bünyesinde barındıracak ve bütçesinin hayli yüksek olacağı tahmin edilen bu önemli yapım, Çanakkale Savaşı’nda yaşanan kahramanlıkları ve dramları merkezine alıyor. Yaşanan büyük direnişi, direnişin isimsiz kahramanlarının hikâyeleri üzerinden anlatılacak olan film, beyaz perdede izleyiciyi bir zaman makinesi gibi 1915 yılına; cephenin, savaşın ve insanın gerçeğinin yaşandığı bir ulusun ölüm kalım mücadelesinin içine götürecek.

RedHack anneler günü hediyesi



RedHack anneler için hackledi

RedHack bu seferde anneler gününde Aile Bakanlığı'nın internet sitesini hackledi!
RedHack ekibi "Cumartesi Anneleri' ne, çoçuklarını savaşa kurban vermiş tüm annelere, dünyanin ezilen cefakar anneleri için..." diyerek hizmet.aile.gov.tr'de bir mesaj yayınladı.
İşte Redhack'in sitede yayınladığı mesaj:






Anneler Günü kutlu olsun.!


Türkiye’de kadınların yüzde 35.6’sı bazen, yüzde16.3’ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor , her 100 kadından 97’si, en az bir kez şiddet görüyor, kadınların yüzde 20’si, silah ve bıçak gibi aletlerle şiddete uğruyor, üniversite mezunu kadınların yüzde 23’ü fiziksel şiddete, yüzde 71’i de ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalıyor.her 100 kadından 97’si, en az bir kez şiddet görüyor, kadınların yüzde 20’si, silah ve bıçak gibi aletlerle şiddete uğruyor, üniversite mezunu kadınların yüzde 23’ü fiziksel şiddete, yüzde 71’i de ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalıyor.


Ve bizim Aile bakanimiz bunlara kafa yoracagina "dizilere" kafa yoruyor. Tavsiyemiz "dizi seyredecegine" ulkeyi yonetsin..


Cagdisi doktrinlerle 4 kadin almayi bile mesrulastiran cemaat gudumlu aile politikasina son!


Anneleri aglatan, "kirli savas" politikasina son!


"Ananida al git" saygisizligina son!


Dunyanin tum anneleri, kan politikasina karsi birlesiniz!


Yagma yok ARTIK RedHack var!


Bu eylemimizi, Cumartesi Anneleri ve hangi irktan, milliyetten, dinden veya ogretiden olursa olsun çoçuklarni savasa kurban vermis tum annelerimiz nezdinde tum dunyanin ezilen cefakar annelerine armagan ediyoruz!

10 Mayıs 2012 Perşembe